Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde konjenital kalp hastalığı tanısı alan olguların retrospektif değerlendirilmesiEmine Yurdakul Ertürk1, Şükrü Küçüködük2, Kemal Baysal3, Pelin Ayyıldız4, Ayşegül Yılmaz5, Gönül Oğur61Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları, Ordu, Türkiye 2Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Samsun, Türkiye 3Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Samsun, Türkiye 4Çocuk Kardiyoloji Kliniği, Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, İstanbul, Türkiye 5Çoçuk Genetik, Dörtçelik Çocuk Hastalıları Hastanesi, Bursa, Türkiye 6Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Genetik Bilim Dalı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Samsun, Türkiye
GİRİŞ ve AMAÇ: Konjenital kalp hastalığı (KKH) yenidoğanlardaki en yaygın konjenital anomalidir. Çalışmamızda yenidoğan yoğun bakım ünitesinde (YYBÜ) KKH tanısı konulan olguların demografik özelliklerinin, KKH sıklığının ve tanı dağılımının, KKH’nın etiyolojisine ilişkin bazı risk faktörlerinin araştırılması amaçlandı. YÖNTEM ve GEREÇLER: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Hastanesi YYBÜ’de Ocak 2006-Aralık 2010 yılları arasında KKH tanısı ile yatırılarak izlenen term ve preterm 361 yenidoğanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Ekokardiyografisi normal olan 14, supraventriküler taşikardi tanısı konulan üç olgu ile ilk üç günde patent duktus arteriozus ve/veya patent foramen ovale tanısı alan 44 olgu çalışma dışı bırakıldı. BULGULAR: Yenidoğan yoğun bakım ünitemizdeki KKH sıklığı %7,5 olarak bulundu. Hastaların 141’i (%47) kız, 159’u (%53) erkekti. Hastaların %67,7’sinde asiyanotik, %32,3’ünde siyanotik KKH saptandı. Yenidoğanlarda en sık görülen asiyanotik KKH ventriküler septal defekt (%15,3), en sık siyanotik KKH (%10) büyük arterlerin transpozisyonu idi. Olguların 46’sında (%15,3) akrabalık, 13’ünün (%4,3) aile öyküsünde KKH saptandı. Toplam 300 olgunun 220’si (%73,3) taburcu, 13’ü (%4,3) başka merkeze sevk edildi, 67’si (%22,3) kaybedildi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Konjenital kalp hastalığı her 1000 canlı doğumda 5-8 arasında görülürken, yenidoğan döneminde sıklığı 7-11 kat artmaktadır. Bu nedenle yenidoğanlarda kardiyolojik ve ekokardiyografik değerlendirme daha da önemlidir. Ayrıca yenidoğan döneminde KKH’nın erken tanınması, hayat kurtarıcı girişimlerin erken yapılmasına, bu sayede mortalite ve morbiditede belirgin azalmaya yol açacaktır.
Anahtar Kelimeler: Konjenital kalp hastalığı, yenidoğan, yenidoğan yoğun bakım ünitesi
A retrospective evaluation of the patients with congenital heart disease in neonatal intensive care unitEmine Yurdakul Ertürk1, Şükrü Küçüködük2, Kemal Baysal3, Pelin Ayyıldız4, Ayşegül Yılmaz5, Gönül Oğur61Department Of Pediatrics, Ordu University Faculty Of Medicine, Ordu, Turkey 2Division Of Neonatology, 19 Mayıs University Faculty Of Medicine, Samsun, Turkey 3Division Of Pediatric Cardiology, 19 Mayıs University Faculty Of Medicine, Samsun, Turkey 4Clinic of Pediatric Cardiology, Mehmet Akif Ersoy Thoracic, Cardiovascular Surgey Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey 5Pediatric Genetic, Dörtçelik Children’s Hospital, Bursa, Turkey 6Division Of Pediatric Genetic, 19 Mayıs University Faculty Of Medicine, Samsun, Turkey
INTRODUCTION: Congenital heart disease (CHD) is the most common congenital anomaly in newborns. We aimed to investigate the demographic features of the patients with CHD diagnosed in neonatal intensive care unit (NICU) to determine the frequency of the anomalies and to elucidate the etiologic risk factors. METHODS: The files of 361 patients were retrospectively examined in the newborn unit of Ondokuz Mayıs University from 2006 to 2010. Fourteen patients with normal echocardiography, three patients with supraventricular tachycardia, and 44 patients with patent ductus arteriosus and/or patent foramen ovale diagnosed in first three days were excluded from the study. RESULTS: The frequency of CHD in NICU was determined as 7.5%. 141 cases (47%) were female, and 159 cases (53%) male. Cyanotic CHD was diagnosed in 32.3%, and non-cyanotic CHD was diagnosed in 67.7% of the cases. The most frequent CHD was ventricular septal defect (15.3%), and the most frequent cyanotic CHD was transposition of the great arteries (10%). Consanguineous marriage was present in 46 cases (15.3%) and there was a history of CHD in the family in 13 cases (4.3%) Out of 300 patients with CHD, 67 cases (22.3%) died in NICU. DISCUSSION AND CONCLUSION: In a normal population, CHD rate is approximately 5-8 per 1000 live births. However, the frequency of CHD in the neonatal period is 7-11 times more than the normal population. Therefore, cardiological and echocardiographic evaluation in neonates has great importance. In addition, early recognition of CHD in the neonatal period facilitating life-saving interventions will lead to significant reduction in mortality and morbidity.
Keywords: Congenital heart disease, newborn, neonatal intensive care unit
Emine Yurdakul Ertürk, Şükrü Küçüködük, Kemal Baysal, Pelin Ayyıldız, Ayşegül Yılmaz, Gönül Oğur. A retrospective evaluation of the patients with congenital heart disease in neonatal intensive care unit. J Cur Pediatrics. 2016; 14(2): 0-0
Sorumlu Yazar: Emine Yurdakul Ertürk, Türkiye |
|