Yaygın Büyük B Hücreli Lenfoma’lı hastalarda Lenfosit Monosit Oranının Prognozla İlişkisi: Retrospektif ÇalışmaAli EserBezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye
GİRİŞ ve AMAÇ: Yaygın büyük B hücreli lenfoma’da (YBBHL) rituximab ile birlikte tam yanıt ve sağkalım oranlarının artmasına ragmen hastaların yaklaşık %30’u nüks veya dirençli hastalık ile karşı karşıyadır. Nüks ve dirençli hastalığın belirlenebilmesi için uluslararası prognostik indeks en yaygın kullanılan metoddur. Son zamanlarda uluslararası prognostik indeks yerine veya birlikte kullanılabilecek lenfosit monosit oranı (LMO) YBBHL hastalarında klinik sağkalımı tahmin etmek için etkili bir prognostik faktör olarak önerilmiştir. YÖNTEM ve GEREÇLER: 2012-2020 yılları arasında merkezimizde YBBHL tanısı konulan 223 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların dosyalarından yaşı, cinsiyeti, mutlak lenfosit sayısı (MLS)), mutlak monosit sayısı (MMS), takip süresi kaydedildi. Hastalar ölüm ve yaşam grubu olarak ikiye ayrıldı. MLS MMS’a bölünerek LMO hesaplandı. BULGULAR: Tanı anındaki medyan yaş 58 idi. MLS medyan 1,5x103/ul, MMS medyan 0,6x103/ul, LMO medyan 2,6 saptandı. Medyan takip süresi 53 ay oldu. Beş yıllık genel sağkalım ve ilerlemesiz sağkalım sırasıyla %78 ve %69 olarak gerçekleşti. Ölüm grubunda hastaların yaşı yaşam grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Ölüm grubunda tedavi öncesi ve tedavi sonrası MLS yaşam grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Ölüm ve yaşam grubunda tedavi öncesi MMS anlamlı farklılık görülmedi (p>0.05). Ölüm ve yaşam grubunda tedavi öncesi LMO değerinde anlamlı (p > 0.05) farklılık görülmedi. TARTIŞMA ve SONUÇ: LMO’nun tek başına prognostik belirleyiciliği düşüktür. Bu nedenle diğer prognostik belirteçlerle birlikte değerlendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler: Yaygın büyük B-hücreli lenfoma, mutlak lenfosit sayısı, mutlak monosit sayısı, lenfosit monosit oranı
Relationship of lymphocyte to monocyte ratio at diagnosis with prognosis in patients with diffuse large B-cell lymphoma: a retrospective studyAli EserBezmialem Vakıf University, Department Of Internal Medicine And Hematology, Istanbul, Turkey
INTRODUCTION: Although there is a complete response and increase in survival rates with rituximab in diffuse large-B-cell lymphoma (DLBCL), approximately 30% of the patients are faced with relapse or refractory disease. International prognostic index (IPI) is the most widely used method used for identifying relapse and refractory disease. Recently, the lymphocyte monocyte ratio (LMR) that can be used in place of or in combination with IPI has been proposed as an effective prognostic factor to predict clinical survival in DLBCL patients. METHODS: Two hundred twenty three patients diagnosed with DLBCL at our center between 2012-2020 were included in the study. The age, gender, absolute lymphocyte count (ALC), absolute monocyte count (AMC), and follow-up time were recorded from the files of the patients. Patients were divided into two groups as: exitus group and alive group. LMR was calculated. RESULTS: Median age at diagnosis was 58 years. ALC median was 1,5x103/ul, AMC median was 0,6x103/ul, LMR median was 2,6. Median follow-up time was 53 months. Five-year overall survival (OS) and progression-free survival (PFS) were respectively 78% and 69%. The age was significantly higher in the exitus group than the alive group (p<0.05). ALC, before and after treatment was significantly higher in the exitus group than the alive group (p<0.05). Pre-treatment AMC did not show a significant difference (p>0.05). Pre-treatment LMR level did not show a significance difference in exitus and alive groups (p>0.05). DISCUSSION AND CONCLUSION: LMR alone has low prognostic determinacy. Therefore, it should be evaluated with other prognostic determinants.
Keywords: Diffuse large B-cell lymphoma, absolute lymphocyte count, absolute monocyte count, lymphocyte-to-monocyte ratio
Sorumlu Yazar: Ali Eser, Türkiye
|
|