Türkiye'de Göğüs Cerrahisi ile İlgili Tıbbi Uygulama Hatası İddialarının Retrospektif Analiziİbrahim Güneş1, Caner Beşkoç1, Eren Erdoğdu2, Salih Duman2, Murat Kara2, Berker Özkan21Adli Tıp Kurumu, Istanbul, Türkiye
2İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Ad, İstanbul, Türkiye
Giriş: Tıbbi uygulama hatası, sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında sağlık çalışanlarının ihmal, yanlış uygulama veya uygun tedavi sağlanamaması nedeniyle hastalara verilen zararı ifade eder. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tıbbi uygulama hatası iddialarına dayalı davalarda kayda değer bir artış gözlemlenmiştir. Özellikle cerrahlar, karmaşık ameliyatların daha yüksek risk taşıması ve komplikasyonlara yol açması nedeniyle daha fazla tıbbi uygulama hatası davasına konu olmaktadır. Çalışmalar, göğüs cerrahisini tıbbi uygulama hatası iddialarının en fazla görüldüğü branşlar arasında üst sıralarda yer almaktadır. Göğüs cerrahisinde tıbbi uygulama hatası davalarının nedenlerinin ve dağılımının belirlenmesi, bu tür hataların önlenmesine katkı sağlayacaktır.
Yöntem: Bu çalışmada, Adli Tıp Kurumu tarafından değerlendirilen göğüs cerrahisi branşına ait toplam 118 tıbbi uygulama hatası iddiası retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Sosyodemografik veriler, tıbbi kayıtlar, şikayetçi olunan diğer sağlık çalışanları, olayın meydana geldiği sağlık kuruluşu ve birimler, ilgili branşlar ve ölüm sebebi kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: 118 vakanın 76’sı (%64,4) erkek, 42’si (%35,6) kadın cinsiyette idi. Vakaların ortalama yaşı 43,2 ± 20,5 saptandı. Tıbbi uygulama hatası iddialarına konu olan sağlık birimlerine göre dağılımında ilk sırada 3.basamak sağlık kuruluşları (%58,5) yer almaktadır. Vakaların 61’inin (%51,7) travma dışı nedenlerle sağlık kuruluşuna başvurduğu ve travma şikayetiyle sağlık kuruluşuna başvuranlarda en sık nedenin 25 (%43,9) trafik kazası olduğu saptandı. Vakaların 11’inde (%9,3) tıbbi uygulama hatası olduğu görülmüştür. Tanı aşamasındaki hatalar 5 (%45,5) vaka ile ilk sıradadır. En sık tanı 29 vaka ile (%24,6) pnömotoraks ve en sık yapılan cerrahi müdahale 31 vaka ile (%26,2) tüp torakostomidir. Poliklinikte müdahale edilen 3 vakada (%50) tıbbi uygulaması hatası olduğu saptanmıştır. Usulsüzlük nedeniyle şikayetçi olunan 3 vaka olduğu ve 2’sinde %66,6 tıbbi uygulama hatası olduğu görülmüştür.
Sonuç: Bu çalışma, göğüs cerrahisine özgü tıbbi uygulama hatası davalarını analiz eden literatürdeki ilk çalışmadır. Karmaşık prosedürlerin yaygın olduğu branşlar, örneğin göğüs cerrahisi, malpraktis iddialarının yalnızca cerrahi müdahalelerle değil, aynı zamanda tanı ve takip süreçleriyle de ilgili olduğunu göstermektedir. Malpraktis davalarını azaltmak için, sağlık çalışanları için güncel en iyi uygulamalarla ilgili sürekli eğitimlerin verilmesi, uygun dokümantasyon, ortak karar verme süreçlerinin teşvik edilmesi ve göğüs cerrahlarının mesleki ve yasal sorumlulukları konusunda devamlı eğitim almaları sağlanmalıdır. Anahtar Kelimeler: Göğüs cerrahisi, Tıbbi uygulama hatası, Malpraktis davaları, Hasta güvenliği
A Retrospective Forensic Analysis of Medical Malpractice Allegations Related to Thoracic Surgery in Türkiyeİbrahim Güneş1, Caner Beşkoç1, Eren Erdoğdu2, Salih Duman2, Murat Kara2, Berker Özkan21Counsil Of Forensic Medicine, Istanbul, Türkiye
2Istanbul University Faculty Of Medicine, Department Of Thoracic Surgery, Istanbul, Türkiye
Introduction: Medical malpractice refers to the harm caused to patients during the delivery of healthcare services as a result of negligence, misapplication, or failure to provide appropriate treatment by healthcare professionals. A notable increase in lawsuits alleging medical malpractice has been observed in both national and international contexts. Surgeons in particular are subject to more medical malpractice lawsuits because complex surgeries carry a higher risk of adverse effects and complications. Studies rank thoracic surgery high among specialties with malpractice claims. Determining the causes and distribution of malpractice lawsuits in thoracic surgery will contribute to the prevention of medical malpractice.
Method: We retrospectively evaluated 118 cases of alleged medical malpractice claims in thoracic surgery by The Council of Forensic Medicine using sociodemographic data, medical records, other healthcare professionals under complaint, the institutions and departments involved, related specialties, and causes of death if applicable
Results: Of the 118 cases, 76 (64.4%) were male, and 42 (35.6%) were female, with a mean age of 43.2 ± 20.5 years. Tertiary healthcare institutions accounted for the majority of allegations (58.5%). Non-traumatic causes were the reason for admission in 61 cases (51.7%), while traffic accidents were the most common trauma-related cause (25 cases, 43.9%). Medical malpractice was identified in 11 cases (9.3%), while six cases were deemed assessable. Diagnostic errors ranked first among stages of malpractice, accounting for 5 cases (45.5%). Pneumothorax was the most common diagnosis (29 cases, 24.6%), and tube thoracostomy was the most frequently performed surgical intervention (31 cases, 26.2%). Medical malpractice was identified in 3 out of 6 cases (50%) managed in outpatient clinics. Among three cases involving procedural misconduct, malpractice was identified in two (66.6%).
Conclusion: This study is the first in the literature to analyze medical malpractice cases specific to thoracic surgery. In specialties, where complex procedures are common like thoracic surgery, malpractice allegations encountered not only regarding surgical interventions but also diagnosis and follow-up processes. To reduce the risk of malpractice lawsuits, it is crucial to emphasize continuous education on current best practices for healthcare providers, ensure proper documentation, obtain informed consent, promote shared decision-making, and ensure that thoracic surgeons receive ongoing training in their professional and legal responsibilities. Keywords: Thoracic surgery, Medical Malpractice, Malpractice lawsuit, Patient safety
Sorumlu Yazar: Eren Erdoğdu, Türkiye
|
|
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder
PubMed