Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi

Kütahya’daki 2009-2020 yılları arasında görülen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Olgularının Değerlendirilmesi [Turk Hij Den Biyol Derg]
Turk Hij Den Biyol Derg. Yayına Kabul Edilen Yazılar: THDBD-14306 | DOI: 10.5505/TurkHijyen.2025.14306  

Kütahya’daki 2009-2020 yılları arasında görülen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Olgularının Değerlendirilmesi

DURU MISTANOGLU OZATAG, Pınar Korkmaz
Kütahya Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

GİRİŞ ve AMAÇ: Kütahya ili'nde ilk laboratuvar sonuçlarıyla doğrulanmış Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olgusu 2006 yılında saptanmıştır. Bu çalışmayla 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren KKKA tanısıyla takip edilen hastaların epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar özelliklerinin retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 1 Ocak 2009- 31 Aralık 2020 tarihleri arasında Ters Transkriptaz-Polimeraz Zincir Reaksiyonu (RT-PCR) ve ELISA ile KKKA tanısı doğrulanan hastalara ait kayıtlar retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: Çalışmaya toplam 28 hasta dahil edildi. Hastaların 28’i (%64) kadın olup, yaş ortalaması 48,1±14,3 idi. Hastaların 23’ü (%82) kırsal bölgede yaşamaktaydı, %93’ü çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşmaktaydı. Başvuruların hepsi ilkbahar ve yaz aylarında olduğu görüldü. Hastalarda kene çıkarma sonrası şikayetlerin başlama süresi ortalama 6,0±1,8 gün, şikayetler başladıktan sonra hastaneye başvuru süresi 3,1±1,64 gündü. En sık görülen şikayet %96,4 ile ateş ve halsizlikti. Hastaların %82’sinde hayvanlarla temas öyküsü var olup, kene tutunması öyküsü belirten hasta oranı %86,0 olarak tespit edildi.
Fizik muayenede hastaların %96,4’ünde ateş, %14,3’ünde diş eti kanaması, %17.9’unda hematüri mevcuttu. Hastaların tümünde AST-ALT yüksekliği ve trombositopeni, %93,0’ünde lökopeni saptandı. Hastaların %93,0’ünde LDH, %75,0’inde CK yüksekliği saptandı, %35,7’sinde ise anemi mevcuttu. Hastaların %28,6’sına ribavirin tedavisi başlandığı, bir hastada (%3,6) ölüm gerçekleştiği görüldü.

TARTIŞMA ve SONUÇ: KKKA ülkemizde önemini koruyan endemik bir hastalıktır ve hemen her bölgesinden bildirilmektedir. Bizim bölgemizde de mevsimsel özellik göstermekte ve sporadik olarak görülmektedir. İlkbahar ve yaz aylarında kırsal kesimde yaşayan veya kırsal bölgeye seyahat öyküsü olan ateş ve halsizlik şikayeti ile başvuran lökopeni, trombositopeni saptanan hastalarda KKKA ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmelidir.

Anahtar Kelimeler: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ateş, trombositopeni


Evaluation of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Cases seen in Kütahya between 2009-2020

DURU MISTANOGLU OZATAG, Pınar Korkmaz
Kütahya Health Sciences University, Infectious Diseases Department

INTRODUCTION: The first case of Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) confirmed by laboratory results was detected in Kütahya province in 2006. This study aimed to retrospectively examine the epidemiological, clinical and laboratory characteristics of patients who were followed up with the diagnosis of CCHF since January 1, 2009.
METHODS: Records of patients whose diagnosis of CCHF was confirmed by reverse transcriptase-polymerase chain reaction (RT-PCR) and ELISA between January 1, 2009 and December 31, 2020 were examined retrospectively.
RESULTS: A total of 28 patients were included in the study. 28 (64%) of the patients were women and the average age was 48,1±14,3 years. 23 of the patients (82%) lived in rural areas, and 93% were engaged in farming and animal husbandry. All applications appeared to be in the spring and summer months. The average time to onset of complaints after tick removal was 6,0±1,8 days, and the time to hospital admission after the onset of complaints was 3,1±1,64 days. The most common complaints were fever and fatigue with 96,4%. 82% of the patients had a history of contact with animals, and the rate of patients reporting a history of tick bite was 86,0%.
On physical examination, 96,4% of the patients had fever, 14,3% had gum bleeding, and 17,9% had hematuria. Elevated AST-ALT and thrombocytopenia were detected in all patients, and leukopenia was detected in 93,0%. LDH elevation was detected in 93,0% of the patients, CK elevation was detected in 75,0%, and anemia was present in 35,7%. It was observed that ribavirin treatment was started in 28,6% of the patients, and death occurred in one patient (3,6%).
DISCUSSION AND CONCLUSION: CCHF is an endemic disease that maintains its importance in our country and is reported from almost every region. In our region, it also shows seasonal characteristics and is seen sporadically. CCHF should be considered in the differential diagnosis in patients with leukopenia and thrombocytopenia who live in rural areas or have a history of traveling to rural areas in spring and summer and present with complaints of fever and fatigue.

Keywords: Crimean-Congo Hemorrhagic Fever, fever, thrombocytopenia




Sorumlu Yazar: Pınar Korkmaz, Türkiye


ARAÇLAR
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
PubMed
Google Scholar