Online Makale
Online Hizmetlere Toplu BakışTürk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi
Turk Hij Den Biyol Derg. Yayına Kabul Edilen Yazılar: THDBD-84669 | DOI: 10.5505/TurkHijyen.2025.84669 | |||
Atık Su Sürveyansı COVID-19 Pandemisi İzlemi İçin Uygun Bir Yöntem midir?Tülin ÇOBAN1, Cavit Işık YAVUZ21Yenimahalle İlçe Sağlık Müdürlüğü, Ankara2Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Ankara 2020 yılında ilan edilen COVID-19 pandemisi, pandemi yanıtında sürveyans aktivitelerinin önemini gözler önüne sermiştir. Atık su sürveyansı, çeşitli konularda coğrafi ve zamansal eğilimler hakkında gerçek zamanlı verileri izleme potansiyeline sahip, hızla gelişen bir bilimsel disiplindir. Çeşitli ülkelerde başta poliovirus olmak üzere, norovirus, hepatit A, aichivirus, influenza gibi bulaşıcı hastalıkların eliminasyon programlarında, yasadışı ilaç kullanımı takibi ve antimikrobiyal direnç sürveyansında başarılı şekilde kullanılmaktadır. COVID-19 pandemisi sürecinde de atık su izlemi ile enfekte birey sayısı ve hastalık prevalansı bu yolla tahmin edilebilmektedir. Retrospektif tarama veya erken uyarı amacıyla kullanılabilen atık su sürveyansının halk sağlığı müdahaleleri için karar alma ve varyant yayılımını izleme süreçlerine de katkı sunabileceği düşünülmektedir. Atık suda SARS-CoV-2 izlemi çalışmaları pek çok ülkede devam etmektedir. Bu çalışmalar, atık suda tespit edilen viral yük ile vaka sayısı arasında belirgin bir zamansal korelasyon olduğunu ve atık su sürveyansına dayalı vaka sayısı tahminlerinin klinik doğrulanmış vakalara dayalı olarak beklenenden anlamlı düzeyde daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Ancak yöntem ve süreçlerin karmaşıklığı ve SARS-CoV-2’nin kendine özgü biyolojik özellikleri nedeniyle konuyla ilgili önemli belirsizlik ve kısıtlılıklar mevcuttur. Enfeksiyonun farklı aşamalarında dışkıyla atılan viral yük ve bunun atık suda saptanan gen sayısıyla ilişkisi, dışkıda viral atılım süresi, viral RNA’nın dış ortamdaki yıkım hızı ve atık suda kalıcılığı gibi pek çok konu konu hakkında net bilgiler bulunmamaktadır. Potansiyel fekal-oral yolla bulaşma riskine karşı hijyen ve sanitasyon altyapısının geliştirilmesi ve arıtma tesislerinde etkili dezenfeksiyon yapıldığından emin olunması önerilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de, COVID-19 pandemisi yönetimde kullanılabilecek olan sürveyans türlerinden biri olan “atık su sürveyansı”nın tüm yararlarına rağmen, klinik sürveyansa “alternatif” olarak değil “tamamlayıcı” olarak kullanılabileceğini belirtmektedir. Bütün bu bulgular bir arada değerlendirildiğinde, ülkemiz için finansal kaynakların ve insan gücünün atık su sürveyansı yerine salgınla mücadelede işe yaradığı epidemiyolojik olarak kesin kanıtlanmış olan önlemler için kullanılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir. Bu derlemede, atık su sürveyansının örnekler üzerinden değerlendirilmesi, olası faydalarının ve konuyla ilgili olası sorun ve kısıtlılıkların ortaya konması ve öneriler sunulması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Halk Sağlığı Sürveyansı, atık su, lağım, SARS-CoV-2, COVID-19, pandemiIs Wastewater Surveillance an Appropriate Method for Monitoring the COVID-19 Pandemic?Tülin ÇOBAN1, Cavit Işık YAVUZ21Yenimahalle District Health Directorate, Ankara, Turkey2Department of Public Health, Faculty of Medicine, Hacettepe University, Ankara, Turkey The COVID-19 pandemic, declared in 2020, has demonstrated the importance of surveillance activities in the pandemic response. Waste water surveillance is a rapidly developing scientific discipline with the potential to monitor real-time data on geographic and temporal trends on a variety of subjects. It is successfully used in the elimination programs of infectious diseases such as poliovirus, norovirus, hepatitis A, aichivirus, influenza, illegal drug use follow-up and antimicrobial resistance surveillance in various countries. During the COVID-19 pandemic, the number of infected individuals and the prevalence of disease can be estimated by waste water monitoring. It is thought that waste water surveillance, which can be used for retrospective screening or early warning purposes, may also contribute to decision-making for public health interventions and monitoring spread of variants processes. SARS-CoV-2 monitoring studies in waste water have revealed that there is a marked temporal correlation between the viral load detected in waste water. However, there are important uncertainties and limitations on the subject due to the complexity of the methods and processes and the unique biological characteristics of SARS-CoV-2. There is no clear information on many subjects such as the viral load excreted in the feces at different stages of the infection and its relationship with the number of genes detected in the waste water, the viral excretion time in the feces, the degradation rate of the viral RNA in the external environment and its persistence in the waste water. It is recommended to develop hygiene and sanitation infrastructure and to ensure effective disinfection in treatment facilities against the potential risk of fecal-oral transmission. Also, World Health Organization (WHO) states that despite all the benefits of "waste water surveillance", which is one of the types of surveillance that can be used in the management of the COVID-19 pandemic, it can be used as a "complementary" rather than an “alternative” to clinical surveillance. When all these findings are evaluated together, it is thought that it would be more appropriate for our country to use financial resources and manpower for measures that have been epidemiologically proven to be effective in the fight against the pandemic, rather than waste water surveillance. In this review, it is aimed to evaluate waste water surveillance through examples, to reveal its possible benefits, possible problems and limitations on the subject, and to present recommendations. Keywords: Public Health Surveillance, wastewater, sewage, SARS-CoV-2, COVID-19, pandemicsSorumlu Yazar: Tülin ÇOBAN, Türkiye |
|